ŞİİRDE AHENK: Sözcüklerin birbirleriyle ses ve anlam yönüyle uyumlu ve etkileyici bir bütün oluşturmasına ahenk denir.
Şiirde ahengi sağlayan unsurlar şunlardır:
Ölçü, uyak, redif, iç uyak, aliterasyon, asonans, vurgu ve tonlama
ÖLÇÜ:
Türk edebiyatında iki çeşit ölçü vardır: Hece ölçüsü ve aruz ölçüsü. Son dönem Türk edebiyatında ise ölçüsüz şiirler (serbest şiirler) yazılmıştır.
ARUZ ÖLÇÜSÜ: Arap edebiyatına ait bir ölçüdür. Hecelerin uzunluk ve kısalıklarına dayanan ölçüdür.
Uzun (kapalı) hece: Ünsüzle veya uzun ünlüyle biten hecedir. Çizgi (-) ile gösterilir.
Kısa (açık) hece: Ünlüyle biten hecedir. Nokta (.) ile gösterilir.
NOT: Aruz ölçüsünde son hece daima kapalıdır.
 teş gi bi bir nehr a kı yor du ( - - . /. - - . /. - -)
Rû hum la o rû hun a ra sın dan
(mef û lü / me fâ i lü / fe û lün)
“/” takti: Durak yerlerini belirtir. Sözcüklerin ortalarına gelebilir.
HECE ÖLÇÜSÜ: Dizelerdeki hecelerin sayılarına göre oluşturulmuş ölçüdür. Dizelerdeki hece sayılarının eşitliği şiirin ölçüsünü, kalıbını belirler.
“Kar yağıyor/ inceden (4+3=7)
Gül açılır / goncadan (4+3=7)
Ben yâri / kıskanırım (3+4=7)
Yerdeki / karıncadan” (3+4=7)
DURAK: Hece ölçüsünde ahengi sağlamak için anlam bütünlüğü olan yerden dizenin bölünmesidir. Sözcük ortasına gelmez.
SERBEST ÖLÇÜ(Serbest Şiir): Hece ve aruz ölçüsü dikkate alınmadan yazılan şiirlerdir.
“Ağlasam sesimi duyar mısınız
Mısralarımda?
Dokunabilir misiniz
Gözyaşlarıma ellerinizle?
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum.
Anlatamıyorum.”
VURGU: Bazı sözcük ve hecelerin diğerlerine göre daha baskılı söylenmesidir.
TONLAMA: Duygu ve düşünceleri daha etili anlatmak için ses tonunu değiştirmektir.
ASONANS: Dizelerde aynı ünlü harfin tekrarlanmasıyla oluşur.
“İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsen
Ya nice okumaktır.” (i sesi ile asonans yapılmıştır.)
ALİTERASYAN: Dizelerde aynı sessiz harfin tekrarlanmasıyla yapılır.
“Eylülde melül oldu gönül soldu da lale
Bir kâküle meyletti gönül geldi bu hale” ( l sesi ile aliterasyon yapılmıştır.)
İÇ UYAK: Dizelerin ortasındaki ses benzerliğidir.
“Değildim ben sana mail sen ettin aklımı zail
Bana ta’n eyleyen gafil seni gör geç usanmaz mı”
REDİF: Dize sonlarında görevleri aynı olan ses benzerlikleri veya anlamları aynı kelimelerin tekrarıyla oluşan ahenk unsurudur.
Sazımızı ele alıp çalalım
Çaresiz dertlere çare bulalım
Sabahta seherde yoldaş olalım
Bugün de burada kal benim için
Bu güzellik baki kalmaz sevdiğim
Âşıkın ağlatan gülmez sevdiğim
İyilerden kemlik gelmez sevdiğim
Hakk’ı bir bilirsen ağlatma beni
(“-alım” ek halinde REDİF)
(“-maz sevdiğim” ek ve kelime halinde REDİF)
UYAK(KAFİYE): Dize sonlarında anlamları ve görevleri farklı ses benzerliğidir. Halk şairleri buna “AYAK” demiştir.
YARIM UYAK: Görevleri farklı tek ses benzerliğidir.
Evlerinin önü çardak (“-k” sesiyle YARIM UYAK yapılmıştır.)
Elif’in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüze Elif Elif diye
TAM UYAK: Dize sonlarında görevleri farklı iki ses benzerliğidir.
On atlıya karar verdim yaşını (“-aş” TAM UYAK)
Yenice sevdaya salmış başını
El yanında yakar gider kaşını
Tenhalarda gülüşünü sevdiğim.
ZENGİN UYAK: Dize sonlarında görevleri farklı üç veya daha fazla ses benzerliğidir.
(Â-Û-Î iki ses değerindedir.)
“Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk,
Soğuk bir mart sabahı.. Buz tutuyor her soluk” (“-luk ZENGİN UYAK)
Baygın bir ihtizaz ile bi-huş akar dere,
Sahillerinde çocuklar uzanmış çemenlere. (“-ere ZENGİN UYAK)
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi (“-are ZENGİN UYAK)
TUNÇ KAFİYE: Ses benzeşmesinin üçten fazla olması durumunda kelimelerin biri genellikle diğerini içine alır. Bu, durumda zengin kafiyenin adı "tunç kafiye" olur.
Fikrim bir hulyaya bazı dalar da
Düşünür, derim ki: "Bu odalarda
Kim bilir kaç kişi oturmuş yatmış." (7 harf)
Ay asar kandilini,
Suya sarkan dilini. (11 harf)
Kimi solgun, sarışın; kimi ak, kimi kara;
Kiminin arkasından görünüyor Ankara. (4 harf)
CİNASLI KAFİYE
Anlamları ayrı, fakat yazılış ve okunuşları aynı olan kelime ve kelime gruplarının mısra sonunda tekrarı ile oluşan kafiyedir.
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yarimden vazgeçmem
Götürseler asmaya
Bilmem ki yaz mı gelmiş
Niçin açmış gül erken
Aklımı kayıp ettim
Nazlı yarim gülerken
Kendin çöz kendin tara Bağ bana
Değmesin el başına Bahçe sana bağ bana
Ben yarime kavuştum Değme zincir kâr etmez
Darısı el başına Zülfün teli bağ bana
KAFİYE ŞEMASI
Dize sonlarındaki ses benzerliklerinin alfabetik olarak sıralanışıdır. Kafiye düzenlerinin, mısralarının son seslerindeki düzene göre çeşitleri vardır.
1. Düz Kafiye: "a a a b" "bbbc" "cc" "a a b b" olmalı.
İftardan önce gittim Atik-Valde semtine a
Kaç defa geçtiğim bu sokaklar, bugün yine, a
Sessizdiler, Fakat Ramazan maneviyyeti b
Bir tatlı intizara çevirmiş sukuneti b
2. Çapraz Kafiye: "a b a b" "cdcd" olmalı.
Hayran olarak bakarsınız da a
Hülyanızı fetheder bu hali b
Beş yüz sene sonra karşınızda a
İstanbul fethinin hayali b
3. Sarma Kafiye: "a b b a" "cddc" olmalı.
İhtiyar, elini bağrına soktu, a
Dedi ki: "İstanbul muhasarası b
Başlarken aldığım gaza yarası b
İçinden çektiğim bu oktu. a
4. Mani Tipi Uyak: (Mani, rubai, tuyuğ'da kullanılan uyak örgüsüdür.) aaxa
Aşktan yana şansım yok a
Ağlıyorum derdim çok a
Aşkımı kaybetmişim x
Sordum sordum bulan yok a
5. Örüşük Uyak: Servetifünun'da kullanılmıştır.
a b c d
b c d e
a b c d ...
KONUSUNA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ!!!