İKİNCİ YENİ ŞİİRİ(1950-1965) - İsim babası Muzaffer Erdost’tur. İlk kez Pazar Postası dergisinde kullanmıştır.
- Birinci Yeni’ye tepki olarak doğmuştur.
- Serbest şiir anlayışını benimsemişlerdir.
- Anlamdan ziyade söyleyişe, imgeye ve söz sanatlarına önem vermişlerdir.
- İmgeye, hayal gücüne ve duyguya ağırlık vermişlerdir.
- Şiirleri rastgele seçilmiş sözcük ve cümlelerin alt alta sıralanmasıyla oluşturulmuş izlenimi vermektedir.
- Konu, öykü ve olayı şiirden atmışlardır.
- Kapalı ve soyut bir anlatımı tercih etmişlerdir.
- Günlük konuşma dilini dışlamışlardır.
- Bireyin kendine ve topluma yabancılaşması, bunalım ve yalnızlığı işlemişlerdir.
- Bilinçaltına eğilerek sınırlayıcılıktan kaçınmışlardır.
- Sanat için sanat anlayışını benimsemişlerdir.
- Aydın kesime seslenmişlerdir.
- Büyük harf ve noktalama işaretlerini pek kullanmamışlardır.
- Geleneğe karşı çıkmışlardır.
- Siyaset dışı kalmışlardır.
- Toplumcu gerçekçi akıma uzak durmuşlardır.
- Yeni, duyulmadık sözcükler türetmişler; farklı kaynaklardan yararlanmışlardır.
- Batı’dan etkilenmişler; sürrealizm, dadaizm ve egzistansiyalizmden etkilenmişlerdir. alikaramanhoca.com
Sanatçıları: “ECESÜTİ”
E: EDİP CANSEVER C: Cemal Süreya E: Ece Ayhan S: Sezai Karakoç Ü: Ülkü Tamer T: Turgut Uyar İ: İlhan Berk “Ah karpuzun içindeki kesmece delikanlım İstanbul Konuşuluyordu mahallelerde iç ve dış Giriyor bir kumru çatlak camdan içeri giriyor” ECE AYHAN |
CEMAL SÜREYA(1931-1990) - Asıl adı Cemalettin Seber’dir.
- 1966’dan itibaren “Papirüs” adlı dergiyi çıkararak İkinci Yeni sanatçılarının bu dergi etrafında toplanmasını sağlamıştır.
- İkinci Yeni şiirinin öncülerinden olmuştur.
- 1956 yılında “A” dergisinde yayımladığı “Folklor Şiire Düşman” başlıklı yazısında “halk edebiyatından taklit değil, özümseme yoluyla yararlanılması gerektiğini dile getirerek yıllarca sürecek bir tartışma başlatmıştır.
- Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde kullanmıştır.
- Kendine özgü söyleyiş biçimi, şaşırtıcı buluşları, zengin birikimi, çarpıcı ve yoğun imgeleriyle topluluğun en popüler sanatçılarından biri olmuştur.
- Şiirlerinde ironik, mizahi, iğneleyici, esprili bir anlatım benimsemiştir.
- Cinsellik temasını ön planda tutmuş fakat bunu kaba ve tensel bir duyuştan kurtarıp sezgisel bir kurguya dönüştürmüştür.
- İlk şiir kitabı “Üvercinka” ile Yeditepe Şiir Armağanı’nı, “Göçebe” kitabıyla TDK Şiir Ödülü’nü kazanmıştır.
- Şiirlerinde resim önemli bir rol oynar. Adeta modern şiirimizin ressamıdır.
- Şiirlerinin dışında sanat ve şiirle ilgili deneme ve eleştiri yazılarıyla da tanınmıştır.
- Poetikasını(şiirle ilgili görüşlerini) “Şapkam Dolu Çiçekle” kitabında ve “Folklor Şiire Düşman” başlıklı yazısında anlatmıştır.
ESERLER: ŞİİR: Üvercinka, Göçebe, Sevda Sözleri, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Güz Bitiği, Sıcak Nal, Uçurumda Açan alikaramanhoca.com DENEME: Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirlik, )) Yüz DÜZYAZI: Folklor Şiire Düşman, Uzat Saçlarını Frigya, On Üç Günün Mektupları |
İLHAN BERK(1918-2008)
- Şiirde sürekli değişimi ilke edinmiştir.
- “Şiir, anlam için yazılmaz.” görüşünü ısrarla savunmuş, soyut şiiri uç noktalara taşımıştır.
- Önceleri Ahmet Haşim, Necip Fazıl’dan, toplumcu gerçekçilerden, Garipçilerden etkilenmişti, en son İkinci Yeni şiirinde karar kılmıştır.
- İkinci Yeni şiirini benimsemeden önceki şiirlerini “Güneşi Yakanların Selamı” adlı kitapta toplamıştır.
- 1953’te yazdığı “Saint Antoine’in Güvercinleri” adlı şiiriyle, edebi anlayışının son durağı olarak İkinci Yeni hareketine katılmıştır.
- 1955’ten sonra sürrealist şiirden alınan “serbest yazı-otomatik şiir” anlayışıyla imgeye ve çağrışıma dayalı bir dil kurmuştur.
- Nesneleri genel görüntülerinin dışına çıkarak aşırı soyutlamaya gitmiştir.
- İkinci Yeni’nin öncüsü, savunucusu ve en sadık üyesi olmuştur.
- “Ayrılık, sürekli değişim, dilin sınırlarını zorlamak, soyutluk” şiirlerinin karakteristik özelliğidir.
- Şiirde konuyu, anlamı yok etme çabasına girmiş bazen de geleneksel şiirin klasik kalıplarından yararlanmıştır.
- Zengin çağrışımlara, anlamsız ifadelere, yoğun telmihlere yer vermiştir.
- “Galile Denizi’nde İstanbul’a, insanlara, yapı ve nesnelere yönelerek Osmanlı ve Bizans uygarlığını ele almıştır.
- Tarih, cinsellik, kent, sokak, insan, nesne, yapı gibi temaları işlemiştir.
- Şiirle ilgili görüşlerini Şairin Toprağı, İnferno, Kanatlı At, Poetika kitaplarında toplamıştır.
- 1979’da TDK Şiir Ödülü’nü, 1980’de Necatigil Şiir Ödülü’nü, 1983’te Yeditepe Şiir Armağanı’nı, 1988’de Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’nü almıştır.
ESERLERİ: ŞİİR: Güneşi Yakanların Selamı, Galile Denizi, İstanbul, Günaydın Yeryüzü, Türkiye Şarkısı, İstanbul Kitabı, Köroğlu, Kitaplar Kitabı, Deniz Eskisi, Çivi Yazısı, Güzel Irmak, Avluya Düşen Gölge, Mısır Kalyoniğine, Aşıkane, Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum, Atlas, Kül, Şenlikname, Taşbaskısı, Delta ve Çocuk, Şeyler Kitabı, Çok Yaşasın Sayılar… DÜZYAZI: Şairin Toprağı, , İnferno, Kanatlı At, Poetika ANLATI: Uzun Bir Adam |
TURGUT UYAR(1927-1985) - İlk şiiri 1947’de çıkmıştır.
- 1948’de Kaynak dergisinin düzenlediği yarışmada “Arzı Hal” şiiri ile ikincilik ödülünü almıştır. Yarışma jürisi olan Nurullah Ataç’ın büyük beğenisini kazanmıştır.
- Dizeleri uzundur. Şiirle düzyazı arasındaki ayrımı kaldırmıştır.
- İkinci Yeni’nin öncü isimlerindendir.
- Önceleri hayatı anlatmış, sonra insanın iç gerçeğini anlatmıştır.
- Şiirlerinde toplum ve gelenekle çatışan kişi yer almıştır.
- Sonraki dönemlerinde kapalı şiirler de yazdı.
- Şiirlerinde çeşitli biçimler denemiştir.
- İmge, çağrışım, soyutluk, kapalı anlatım şiirlerinin özelliğidir.
- Şiirleri İngilizce, Fransızca ve Sırpçaya çevrilmiştir.
ESERLERİ ŞİİR: Arzı Hal, Türkiye’m, Dünyanın En Güzel Arabistan’ı, Tütünler Islak, Her Pazartesi, Divan, Toplandılar, Kayayı Delan İncir, Dün Yok mu?, Büyük Saat İNCELEME: Bir Şiirden alikaramanhoca.com |
EDİP CANSEVER(1928-1986) - Şiir dilindeki titizliğinden dolayı İkinci Yeni’nin Kuyumcu Şairi olarak anılmıştır.
- İkinci Yeniciler arasında uzun süre şiirle uğraşan ve en fazla şiir yazan şairidir.
- Yaşama sevincini ele aldığı gençlik şiirlerini “İkindi Üstü” adlı kitapta toplamıştır.
- İlk şiirlerinde şehir hayatının avareliklerini anlattı, folklordan yararlanarak toplumsal aksaklıkları eleştirmiştir.
- İlk şiiri 1944’te çıktı.
- “Nokta” adlı bir dergi çıkardı.
- 1954’ten sonra soyut şiire yöneldi.
- Şiirlerinde dize alışkanlığını kırar; öyküye, tasvire, diyaloglara yer verir.
- Divan şiirinden de etkilenen şair, resmin anlatma olanaklarından yararlanır.
- Siyasi olaylardan, yönelimlerden uzak kalmıştır.
- Şiirlerinde çağına yabancılaşan bireyin sıkıntılarını, arayışlarını, bunalımını, gelecekten duyduğu endişeyi anlatmıştır.
- Anlamca kapalı ve imgeye dayalı şiirler yazmıştır.
- İkinci şiir kitabı “Dirlik Düzenlik”te kendine özgü bir şiir evreni kurmuştur.
- 1957’de çıkardığı “Yerçekimli Karanfil” kitabıyla İkinci Yeni şiirinin özgün örneklerini vermiş, sonraki şiir kitaplarında bu çizgiyi sürdürmüştür.
- Şiirde kullandığı aykırı dil, kapalı anlatım ve şiir üzerine yazdığı yazılarla uzun yıllar tartışma konusu olmuştur.
- “Yerçekimli Karanfil” kitabıyla 1958’de Yeditepe Şiir Armağanı’nı, Ben Ruhi Bey Nasılım” 1977’de TDK Şiir Ödülü’nü, 1981’de bütün şiirlerini bir araya getiren “Yeniden” adlı kitabıyla 1982’de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü’nü almıştır.
- Varoluşçuluk akımının etkisinde kalmıştır. Kişinin dünya karşısındaki yerini araştıran, düşünce ağırlıklı şiirler yazmıştır.
ESERLERİ: ŞİİR: İkindi Üstü, Dirlik Düzenlik, Yerçekimli Karanfil, Umutsuzlar Parkı, Ben Ruhi Bey Nasılım, Petrol, Sonrası Kalır, Eylülün Sesiyle, Sevda ile Sevgi, Yeniden, Oteller Kenti, Çağrılmayan Yakup, Tregedyalar, Gül Dönüyor Avucumda, Kirli Ağustos, Şairin Seyir Defteri, Bezik Oynayan Kadınlar, İlkyaz Şikâyetleri, Nerde Antigone DÜZYAZI: Gül Dönüyor Avucumda, Şiiri Şiirle Ölçmek |
ECE AYHAN(1931-2002)
- Asıl adı Ece Ayhan Çağlar’dır.
- Cemal Süreya ve Sezai Karakoç gibi parasız yatılı okumuş, onlarla Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde yükseköğrenim görmüştür. Bu yüzden İkinci Yeni’yi “Parasız Yatılı” veya “Mülkiyeliler” hareketi olarak değerlendirmiştir.
- İkinci Yeni İsmine karşılık olarak “Sivil Şiir”, “Sıkı Şiir”, “Kara şiir” adlarından birini önermiştir.
- İlk şiiri 1954’te çıkmıştır. Şiirin anlaşılsın veya anlaşılmasın bir hayal sanatı olduğunu söyler.
- Kendine özgü sözcük ve cümleler kullanmıştır. Dilin olanaklarını zorlamıştır. Kelimeleri bozan, cümleleri tersyüz eden ve görüntülerle imge oluşturmaya çalışan kural dışı bir ifade tarzı benimsemiştir.
- Şiiri “imgeler sanatı” olarak algılamış, alışılmamış bağdaştırmalara sıkça yer vermiştir.
- İkinci Yeni’nin en kapalı, en çok yadırganan şairi olmuştur.
- “Kınar Hanım’ın Denizleri” kitabında sürrealizmi çağrıştıran bir kurguyla tarih, coğrafya, sokak hayatı ve ekonomiye dair unsurlara yer vermiştir.
- Mensur şiirlerini “Bakışsız Bir Kedi Kara” ve “Ortodoksluklar” adlı yapıtlarında kullanmıştır.
- Ameliyat geçirdiği İsviçre’deki anı ve günlüklerini “Defterler” adıyla yayımlamıştır.
ESERLER: ŞİİR: Kınar Hanım’ın Denizleri, Bakışsız Bir Kedi Kara, Ortodoksluklar, Kolsuz Bir Hattat, Zambaklı Padişah, İçin Şiirler, Sivil Şiirler, Yort Savul, Çok Eski Adıyladır, Devlet ve Tabiat alikaramanhoca.com |
ÜLKÜ TAMER(1937-2018) - 1959’da yayımladığı “Soğuk Otların Altında” adlı ilk şiir kitabında İkinci Yeni anlayışını yansıtan soyutlamalara, yoğun ve özgün imgelere yer vermiştir.
- Türkü, koşma tadında; masalları, doğayı, çocuksu duyarlılığını yansıtan özgür çağrışımların beslediği, neşeli, gülmece yüklü şiirler yazmıştır.
- 1967’de “İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür” adlı eseriyle Yeditepe Şiir Armağanı’nı, hikâyeleriyle Yunus Nadi Öykü Armağanı’nı almıştır.
- Birçok çeviri yapmış, şiir antolojileri hazırlamış, “Edith Hamilton’dan Mitologya” çevirisiyle 1965 TDK Çeviri Ödülü’nü kazanmıştır.
ESERLERİ: ŞİİR: Soğuk Otların Altında, Gök Onları Yanıltmaz, Ezra ile Gary, Virgülün Başından Geçenler, İçime Çektiğim Hava Değil Gökyüzüdür, Sıragöller, Seçme Şiirler, Yanardağın Üstündeki Kuş(Toplu şiirleri) ÖYKÜ: Alleben Öyküleri ANI: Yaşamak Hatırlamaktır. ANTOLOJİ: Çağdaş Latin Amerika Şiiri Antolojisi ÇEVİRİ: Edith Hamilton’dan Mitologya çevirisi, Harry Potter ve Felsefe Taşı |
SEZAİ KARAKOÇ(1933-…)
- İkinci Yeni etkisindeki ilk dönem şiirlerinde aşk, yaşam, ölüm, anne ve çocuk sevgisi temalarını işlemiş; bu şiirlerini “Körfez” ve “Şahdamar” adlı kitaplarda toplamıştır.
- İkinci Yeni şairleri arasında sayılmakla birlikte içerik bakımından onlardan farklı bir çizgi izlemiş, imgelerini ve şiir estetiğini materyalist değil, maneviyatın ön planda olduğu bir dünya görüşü üzerine kurmuştur.
- İkinci Yeni’ye özgü dil ve biçim özelliklerini kullanarak İslam düşüncesini esas alan konulara yönelmiş; imge ve düşüncelerini İslam estetiği üzerine kurmuş; mistik, metafizik, soyut kavramlarla örülü bir şiir geliştirmiştir.
- Fikir ve sanat eserlerinde, geleneği yeniden biçimlendirip yorumlayarak Mevlana’dan Yunus ve Şeyh Galip’e uzanan klasikler zincirinin günümüzdeki temsilcisi olmuştur.
- 1940’lardan sonra yitirilmiş inançları yüceltmeye çalışmış, inandığı değerler ve İslam medeniyetinin dirilişi için mücadele etmiştir.
- Eşyadan ve hayattan felsefeye yönelerek Türk şiirini metafizik bir esasa oturtmuş, kullandığı semboller aracılığıyla geleneği günümüze ve geleceğe taşımaya çalışmıştır.
- Şiirlerinde İslami düşünceye modern şiirdeki gerçeküstücülükle kaynatırmış; mistisizmden, evliya-enbiya kıssalarından yararlanmıştır.
- 1960’tan sonra “Köpek” şiiriyle başlayan asıl şiir çizgisini oluşturduktan sonra geleneksel kültür ürünlerini çağdaş şiir biçimi ve anlayışı içinde yeniden yorumlamıştır.
- Monna Rosa, Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine adlı şiirleri de dahil, daha önce çıkmış dokuz şiir kitabının tümü 2000 yılında “Gün Doğmadan” adıyla tek bir kitapta yayımlanmıştır.
- 1960’ta çıkardığı ve aralıklarla otuz üç yıl boyunca yayımladığı “Diriliş” dergisi çevresinde çok sayıda fikir ve sanat adamının yetişmesine öncülük etmiştir. alikaramanhoca.com
ESERLERİ: ŞİİR: Hızır’la Kırk Saat, Körfez, Şahdamar, Taha’nın Kitabı, Kıyamet Aşısı, Mağara ve Işık, Gül Muştusu, Leyla ile Mecnun, Zamana Adanmış Sözler, Şiirler, Ayinler, Alın Yazısı Saati, Ateş Dansı, Gün Doğmadan(Tüm şiirler) ÇEVİRİ: Batı Şiirlerinden, İslam’ın Şiir Anıtlarından İNCELEME: Yunus Emre, Mehmet Akif, Mevlana RÖPORTAJ: Tarihin Yol Ağzında |