… LİSESİ

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ 11.SINIFLAR
II. DÖNEM I. YAZILI SORULARI

Adı:                                      Soyadı:                               Sınıfı: 11/                                                                                      No:

İnsanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir dost, bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. Ama her şey bir dosta söylenmez ki… Onun için, hele bir insan yazarsa, içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyorsa, masasının başına geçip kalemi eline almadan edemez. İç dünyasının inceliklerini yazıya döktükten sonra üzerine bir de tarih atar. İşte ………………….dediğimiz, yazarın kendi kendisiyle bu alçak sesle konuşmasından doğmuştur.

1. 1.       Boş bırakılan yere getirilmesi gereken metin türünü yazınız. (5p)

On iki, on beş yaşına kadar kulak, saniyede on beş yirmi bin titreşimli ince sesleri kolayca ayırt edebildiği halde, bu sayı orta yaşlarda on binin altına, altmış yaşından sonra beş binden aşağı düşer. Gözlerdeki uyum kudreti de on beş yaşından sonra düşme gösterir. Diğer duyu organları ve bütün organlar için çok erken yaşlarda başlayan bir ihtiyarlama söz konusudur.

1. 2.       Yukarıdaki parça hangi metin türünden alışmış olabilir? (5p)

Gençliği bir mutluluk dönemi sanmak yanılgısına düşenler, ihtiyarlığı da acıklı, hatta biraz ayıp sayıyorlar. "Artık ben ihtiyarladım." deyince, "Hayır ihtiyarlamadınız, sadece biraz yaşlandınız." diyorlar. Sanki yaşlanmakla ihtiyarlamak aynı anlama gelmiyormuş gibi konuşuyorlar. Ben biliyorum dostum, onlar "Sizi bugün çok iyi gördüm." gibi laflarla aslında kendilerini kandırıyorlar. Herkes biliyor ki insan elbet ihtiyarlayacak ve sonunda ölüm onu bulacaktır.

1. 3.       Yukarıdaki parça hangi metin türünden alışmış olabilir?(5p)

Bu "pazar" yazısında sizleri rahatlatacak şeylerden söz edeceğim: Plaj mevsimi geliyor. Kışın mangal başlarında, kalorifer yanında, denizin sadece sözlüklerde adı geçen bir nesne olduğuna inananlar, neon ışığında biçimini yitiren bedenleriyle plajlara koşacaklar; bir sanatoryum açmazından yeni kurtulmuş hastalar gibi, sinirli karınlarıyla sırtlarını, güneşin, tuzlu suyun dinlendirici ürpertilerine bırakacaklar.

1. 4.       Yukarıdaki parça hangi metin türünden alışmış olabilir?(5p)

1. 5.       Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluğunun nedenini ve cümlelerin doğru şekillerini yazınız.(16)

• Çocuğun arkamızdan seslenişini ve bakmasını unutamıyorum.

• Hasta yatağındaki annesine şarkı söyleyerek mutlu olmasını sağladı.

• İnsanlar aldatmasını çok iyi biliyor.

• Bu konuda siz bize güvenecek, biz de size yardım edeceğiz.

• Bu zorluklara nasıl katlandı, nasıl başa çıktı.

• Her türlü Atatürk’e karşı saldırı affedilemez.

• Ona yardım etmek istiyorsan elinden geleni ardına koyma.

• Çok üzgün olmasına karşılık, bunu belli etmemeye çalışıyordu.

1. 6.       Aşağıdaki cümlelerin ögelerini bulunuz.(10p)

• Her sanatçı başlangıçta büyük sanatçıları taklit ederek işe başlar.

• Mor dövmelerle işlendi göğsümüze karlı dağların şanlı bayrağı.

• Burada yoldan denize kadar inen büyük kayalar üstünde oturup akşam saatlerini geçirmeyi severdi.

• Yazar en güzel şiirlerini deniz kıyısındaki küçük evde mehtaplı gecelerde yazdığını söylüyor.

• Çok çeşitli hayvanların bulunduğu bu hayvanat bahçesini geçen yılın başlarında ünlü sanatçılar ziyaret ettiler.

1. 7.       Aşağıdaki cümleleri yapılarına göre inceleyiniz.(12p)

• Kırmızı tuğladan cephesi ve kuleleriyle dönemin mimarisini hatırlatıyor.

• Birinciliği son saniyelerde kaçırınca üzüntüden mahvoldu.

•  Eskişehir’de inecek olan bu kadın,  vagonun en arkasındaydı az önce.

• Girdiğin sınavı kazandığını ve istediğin okulda okuduğunu bir düşün.

• Kitapçıdan aldığım dergileri okuyor, arşivime kaldırıyorum.

• Canını dişine takıp çalışıyor ama bir şeye sahip olamıyor.

 8.       Aşağıdaki şiirde, hangi kelimede hangi ses olayı olduğunu yazınız.(12p)

VEDA

Hani o, bırakıp giderken seni;

Bu öksüz tavrını takmayacaktın?

Alnına koyarken veda buseni,

Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?

Hani ey gözlerim, bu son vedada,

Yolunu kaybeden yolcunun dağda

Birini çağırmak için imdada,

Yaktığı ateşi yakmayacaktın?

Gelse de en acı sözler dilime,

Uçacak sanırdım birkaç kelime...

Bir alev hâlinde düştün elime,

Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?

 9.       Aşağıdaki cümleyi yazım ve noktalama yönünden düzeltiniz.(10p)

Hayatta hiç bir işte başarı kazanamamış olan adam bir daha geri dönmemek üzere bütün evi Sivrihisardan Eskişehire taşımıştı. Porsuk nehrinin ötesinde demiryolu istasyonuna yakın, tek katlı kerpiç bir evde oturuyordu. Evin kerpiçini bütün aile biz kırmış kesmiş ve kurutmuşdu.

 

10.    Toplumcu gerçekçi roman ile modernizmi esas alan roman özelliklerini karşılaştırınız.(5 madde)/10p

 11.    Aşağıdaki eserlerin yazarlarını karşılarına yazınız.(10p)