Edip Cansever’in Şiirlerinden Yüreğimize Değecek Birkaç Alıntı
Edip Cansever şiirlerinde kendine özgü bir yapı, tarz ve anlam derinliğine ulaşmış İkinci Yeni anlayışın öncülerinden biridir. Bazen umutsuzluğu bazen de umudu ve aşkı ön plana koyar şiirlerinde. Karşımıza hep farklı biçimlerde tasvir edilmiş dizeler ile çıkar. İmgelerin üstünde kurduğu egemenliği, dizelerinde bize çok güçlü bir şekilde hissettirir. Cemal Süreya’nın “ Fazla şiirden öldü Edip Cansever” sözü bu yüzdendir belki de.
Şiirlerinde imgelerin gücünü rahatlıkla hissedebileceğimiz birkaç dizesi:
1.“Hiçbir dilde söylenmemiş
Hiçbir dilde yazılmamış
Sözler ve şarkılar içindeyim”
(Gelmiş bulundum, Edip Cansever, s. 84)
2.“Geçen gün gördüm
Acımayı unuttum
Sevinmeyi unuttum
Ama o geçerken ne yalan söyleyeyim şuramda bir ağrı duydum
Ağrı da değildi belki, hani, nasıl
Gövdemi yeniden buldum”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 42)
3.”Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki.”
(Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 15)
4. “Yalnızken ve senden bunca uzakta
Öyle soğuk, öyle anlamsız ki her şey”
(Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 95)
5. “Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 169 )
6. “Sen ölüm!
Seni hiç düşünmeden yaşadık
Seni hiç düşünmeden yaşayacağız bundan sonra.”
(Sonrası Kalır 1, Edip Cansever s. 121)
7.“İsterim geçmek isterim az az yaşamakla bir şeyleri
Mavi bir zamandan kalmayı, mavi bir zamanı bilmeyi.”
(Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.501)
8.“İki kelimelik dev mısra
Bizi alıştırdılar.”
(Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.89)
9.“Kutsalsın
Görkemlisin
Kendine verilmişsin.”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s. 309)
10. “Sonunda baş başa kalıyoruz gene
Baş başa kalıyoruz doğayla ben
İşte, az önce yağmur da başladı,
Cumartesi günlerden”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.158)
11. “–Kim söyler caz şarkılarını en iyi
– Zenciler, zenciler
– Ama sen beyazsın ne haber
-Benim de kapkara yaptılar içimi.”
(Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 96 )
12. ”O kadar bekledim ki, geliyorum
Ölümümü bekledim, geliyorum
“Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini”
Bekledim geliyorum.”
(Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s. 63 )
13.“Elbette umutsuzluğa düşerim bazen
Elbette umutluyum her zaman
Neden yazılır bir şiir
Neden okunur bunca yazı
Çünkü nasıl aşılabilir başkaca
İnsanın karmaşıklığı.”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.124 )
14. “Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak
Bugün de
Tam nerede kalmışsam.”
(Gül Dönüyor Avucumda, Edip Cansever, s.100)
15.“Benim sözlerim eksildi
Onunki de eksildi
Zaten kelimeler sonludur
Öyle değil mi?”
(Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.32)
16.“Göğsümde yoğunlaşan sıkıntı
Ve
Masamın üstü karmakarışık
Şiirlerin de eski tadı kalmadı.”
(Sonrası Kalır 2, Edip Cansever, s.382)
17. “Diyor ya, biz alıştık, yüreklerimize bakıyoruz
Gene de
Uykusuz gecelerimize bakıyoruz: onurun uykusuzluğu”
(Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s. 642)
18.“Biliyor musun? Az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor”
(Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.103)
19.“Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum sana ısınıyorum bu o değil
Bak nasıl beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyor sessizce”
(Sonrası Kalır 1, Edip Cansever, s.103)
20.“Çok bildim sana yaraşır olmayı günlerce
Şunu sevdim, şuna özendim, şununla yetindim sonunda”
(Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.11)
21.“Bir gün gittikçe ufalıyordum
Düş müydü, gerçek miydi, iyi bilemem
Oturmuş bir küvete kuruyup kayboluyordum.”
(Ben Ruhi Bey Nasılım, Edip Cansever, s.75)
22.“Üstelik ne de çok şey istiyor onlar
Üç aşağı beş yukarı biri
Bir uzaklığı istiyor
Oysa tam istediğimiz gibi uzaklar”
(Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.71)
23. “Biliyorsunuz parkların
Sizi çağıran tarafları
İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı
Orada saklanıyor onlar
Çünkü her türlü saklanıyorlar orada”
(Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.74)
24. “Çünkü o
Ekim günleriyle aralıksız boyanan
Bir ırmağın durgun sesidir
İyi ya, ekimdir işte, kasıma ne kalmıştır
Şurada,
Yani bir çay ocağının başında”
( Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s.70)
25.“Bir giden, bir dönen, sonra yeniden giden
Şiire dönüşen bir Yalnızlıksa bu da
Bir sen varsın, oradasın, kısık sesli yalnızlık
Sözgelimi İskenderiye’de bir atlıkarıncada.”
(Gelmiş Bulundum, Edip Cansever, s.104)
26. “Hatırla
Ne demiştim o gün ben sana
“Her tenha semte kurulmamış bir saat yakışır” ”
(Yerçekimli Karanfil, Edip Cansever, s.638)
27.“Sevdim ki sevdim o her zaman sevmediğim şeyleri
Koynuma bir bıçak yerleştirdim, düşmeyecek gibi eğilirken
Geceleri kapkalın adamlarla döğüştüm, âmâ döğüştüm
Birinde yaralandım, üç dikiş vurdular göğsüme”
( Sonrası Kalır 1, Edip Cansever. s. 174)
(alıntı)