Konusunu tarihten ve mitolojiden alarak seyirciye hayatın acıklı ve korkunç yönlerini göstermeyi amaçlayan ve değişmeyen kurallar çerçevesinde ahlaki bir ders veren manzum tiyatro türüne “Trajedi” denir. Tragedya olarak da bilinen bu tür, ” tragoidia” sözcüğünden türemiştir. Eski Yunan’da Dionysos törenleri sırasında doğmuş olan bu türde amaç ruhu kötülüklerden arındırmaktır.
Trajedi Nedir?
Trajedilerde tanrıların, tanrıçaların ya da kralların, prenslerin ve diğer soylu insanların kendi aralarındaki mücadelesi belli bir çatışma düzeni etrafında seyirciye aktarılmaktadır. Yiğitlik, kahramanlık, zerafet gibi kavramlar oyunlarda yüceltilirken kaba söz ve görüntülere kesinlikle yer verilmez. Sahnelenen oyun soylu kesime hitap ettiğinden dolayı bu duruma ayrıca önem verilmektedir.
Trajedilerin Amacı
Trajedilerde amaç tiyatroyu izleyen seyircilerin ruhunda korku uyandırabilmek, merhamet duygusunu geliştirmek ve insanın ıstıraplarının sözcüsü olabilmektir. Böylelikle izleyicilere bir ahlak dersi verilmiş olunur. Oyunda hiç kesilmeyen ve oyun sonuna kadar devam eden bir gerilim mevcuttur. Bu gerilim, izleyicide yüksek bir heyecan yaratmayı başarabilmektedir.
Trajedi Konuları
Trajedilerde konular ya tarihten ya da mitolojik bir hikayeden alınmaktadır. Bu nedenle daha önce de belirttiğimiz gibi kahramanların bilinen bir kişi olmasına özen gösterilir. Çok eski bir gelenek olarak trajedi tiyatro türünde kahramanların oyun sonunda ölmeleri fazlasıyla rastlanan bir durumdur.
Trajedi ve Üç Birlik Kuralı
İmkanların kısıtlı olmasından doğan üç birlik kuralı tiyatro oyunlarındaki zaman, mekan ve olaydaki birliktir. Dram türüne kadar tiyatrolarda olmazsa olmaz bir şekilde uygulanan üç birlik kuralı, trajedide de vazgeçilmez bir kuraldır.
Yine bu tiyatro türünde toplumun adet ve geleneklerinin son derece büyük bir yeri bulunmaktadır. Geleneklere karşı çıkmanın cezası kişiye oyunda temsili olarak ağır bir şekilde verilmektedir.
Trajedi Özellikleri (Tragedyanın Özellikleri)
→ Trajedi, Eski Yunanda doğmuş ve hayatın acıklı, korkunç yönlerini ele alan bir modern tiyatro türüdür.
→ Bu oyunlarda toplumun sahip olması gereken erdemler yüceltilerek seyirciye bir ahlak dersi verilir.
→ Trajedi kahramanları tanrı, tanrıça, kral, kraliçe, prens ve prensesler gibi soylu kişilerden seçilmektedir.
→ Klasik ve kusursuz bir üslup barındırır.
→ Oyun soylu kişilere yöneliktir ve sahnede kanlı görüntülere, kaba ve argo sözlere yer verilmez.
→ Bu türün belirleyici özelliklerinden birisi de manzum olmasıdır fakat daha sonraki yıllarda nesir şeklinde de örnekler verilmiştir.
→ Oyun, başından sonuna kadar acıklı ve korkunç olayları ele aldığından izleyicide sürekli bir heyecan yaratmayı kolaylıkla başarmaktadır.
→ Üç birlik kuralı (zaman, mekan ve olayda birlik) vardır.
→ Oyunlar genellikle beş perdeden oluşur.
→ Koro, trajedinin olmazsa olmaz ögesidir.
Trajedinin Doğuşu ve Gelişimi
Eski Yunan’da dini törenler sırasında Dionysos (Baküs) tanrısı adına bazı gösteriler düzenlenir ve bu gösterilerde koro çeşitli dini şiirleri bir şarkı gibi okurken bazı din adamları da dans eder. Zamanla dans eden kişiler koroda okunan şiirleri diyalog halinde sahnede canlandırırken başka kişiler de sahneye çıkarak diyaloga ortak olurlar.
Her yıl dini törenlerde sahnelenen bu gösteriler zaman içerisinde profesyonelleşerek sahnede canlandırılan bir oyuna dönmüş olur. Dini törenler sırasında doğan trajedideki konular değişse de dini ritüellerden kalma ahlak ve erdem teması değişmez kurallar içinde yer alır.
2. Komedi
Milattan önce 400’lü yıllarda Yunanistan’da doğan “Komedya“, kişilerin ya da toplumların güldürü taşıyan yönlerini, aksayan taraflarını hoş vakit geçirmek ve aynı zamanda ders vermek amacıyla sahneye taşıyan tiyatro türüdür. Yani bu tür tiyatrolarda seyiriciyi güldürürken düşündürmek ve eğitmek gibi bir amaç bulunmaktadır.
Komedi Nedir? (Komedya Nedir?)
Bugün birçok alanda duyduğumuz komedi, aslında modern tiyatronun bir türü olarak komedyadan gelmektedir. Bu kelimenin kökeni ise Latincedeki “comoedia” sözcüğüne dayanmaktadır. Bu türün amacı kişilerin ya da toplumların aksayan yönlerini perdeye yansıtarak güldürmeyi ve bunu yaparken de düşündürmektir.
Komedyalarda seyircileri güldürmek için daha çok yalakalık, cimrilik, iki yüzlülük ve korkaklık gibi insan davranışları abartılarak işlenmektedir. Bu insan huyları güldürücü bir şekilde ele alınırken aslında seyircinin bundan ders çıkarması amaçlanır.
Komedyalar manzum bir şekilde yazılma geleneğiyle başlasa da daha sonraki dönemlerde (17. yüzyıldan itibaren) nesir şeklinde de yazılmaya başlanmıştır.
Komedyaların konuları ait olduğu toplumun günlük yaşamından alındığı gibi kişileri de soylulardan değil halkın arasından seçilmektedir. Aynı zamanda teknik konularındaki imkansızlıklardan dolayı tragedyalarda olduğu gibi üç birlik kuralına uyulmaktadır.
Komedi Özellikleri
→ İnsanların ve toplumların gülünç yönlerini işleyen tiyatro türüdür.
→ Seyirciyi güldürerek güzel vakit geçirtmeyi ve güldürürken de düşündürüp ders vermeyi amaçlar.
→ Konular günlük yaşamdaki gülünç olaylardan seçilir.
→ Toplumun her kesiminden kişiler oyunda kendine yer bulur.
→ Üç birlik kuralına uyulur.
→ Manzum yani şiir şeklindedir.
→ Oyun sırasında kaba görüntülere sahnede yer verilir, çirkin sözlerin söylenmesinden kaçınılmaz.
→ Üslupta seçkinlik aranmaz.
→ Oyun, beş perdeden oluşur ve sonuna kadar hiçbir kesintiye uğramaz.
→ Sahnedeki diyaloglara ek olarak bir de koro bulunur.
→ Konularına göre karakter, töre ve entrika komedisi şeklinde üç başlıkta sınıflandırılır.
→ Komedya türünde Yunan Aristophanes ve Fransız Moliere oyunlarıyla tanınmış isimlerin başında yer alır.
Komedi Türleri
Ele aldıkları konulara göre komedyaları üç başlıkta sınıflandırabiliriz:
a) Karakter Komedisi : Sahnede günlük yaşamda sıklıkla rastladığımız insan kusurlarını alaylı ve gülünç bir şekilde işleyen komedi türüdür. Bu komedi türüne gösterilebilecek en iyi örnek ise Moliere’in “Cimri” eseridir.
b) Töre Komedisi: Bir toplumun aksayan yönlerini ele alan, eleştirel bir şekilde gelenekleri işleyen komedi türüdür. Töre komedilerinde sosyal bir eleştiri yapılır.
c) Entrika Komedisi: İzleyicilerin merak ögesinin ön planda tutularak bir mesaj vermekten ziyade sadece güldürmek amacıyla yazılan komediler. Olayların düğüm bölümünde seyircilerin merak duygusu üst seviye çıkarken çözüm bölümünde olaylar açığa çıkartılır. Bu tür biraz daha hafifletilmiş ve günümüzde vodvil ismiyle anılmaya başlanmıştır. Bu oyun türünde akla gelen ilk eser Shakespeare’in Yanlışlıklar Komedyası adlı oyunudur.
3. Dram
Yaşamı tam da olduğu gibi acıklı, gülünç, güzel, çirkin yönleriyle bir bütün halinde sahnede göstermeyi amaçlayan tiyatro türüne “Dram” denir. Dram, hayatın komik ve trajik olaylarını bir arada gösterirken diğer tiyatro türlerindeki kuralları da yıkar.
Dram Nedir?
“Dram” sözcüğü köken olarak Yunancadır ve “hareket” anlamına gelmektedir. Daha sonra bu kelimeye “rol yapmak, temsil etmek” gibi anlamlar yüklenmiştir. Temsil etmek gibi bir anlam taşıyan dram, sahnede canlandırılan oyunu karşılayacak şekilde kullanılmaya başlanmıştır. 19. yüzyılda da özellikle trajedinin keskin kurallarını yıkmak ve tiyatroya gerçeklik kazandırmak için oluşturulan tiyatro türüne dram denilmiştir.
Dram Özellikleri
→ Hayatı hem acıklı hem de gülünç yönleriyle bir bütün şeklinde sahneye yansıtır. Bu bakımdan trajedi ve komedinin bir karışımıdır.
→ Gerçekçilik ön plandadır, sahnede yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olaylar canlandırılır.
→ Olaylar çoğunlukla günlük yaşamdan seçilir fakat tarihi konular da işlenebilir.
→ Üç birlik kuralına uyulma zorunluluğu kaldırılmıştır. Diğer tiyatro türlerinden ayrılan en belirgin fark da budur.
→ Oyun kahramanları toplumun her kesiminden seçilebilir.
→ Kahramanlar temsil ettikleri çevrenin diliyle konuşur.
→ Her türlü olay sahnede gösterilir, çirkin görüntülerden kaçınılmaz.
→ Manzum ya da nesir olarak yazılabilir.
→ Perde sayısında bir sınırlama yoktur, perde sayısı yazarın tercihine bırakılır.
→ İlk örneklerini William Shakespeare vermiş ancak dramı bir tür haline getiren ise 19. yüzyılda Viktor Hugo olmuştur.
Dram Türünün Doğuşu ve Tarihi Gelişimi
Modern tiyatronun doğuşuyla trajedi türü ortaya çıkmıştır ve trajedi hayatın sadece acıklı yönünü ele alır. Daha sonra ise komedi türü ortaya çıkmış ve trajediden farklı olarak hayatın sadece gülünç yönleri ele alınmıştır. Halbuki hayat sadece acıklı ya da gülünç olmaktan ziyade bu ikisinin iç içe olduğu bir bütündür. Bu nedenle 17. yüzyıldan itibaren bu duruma itiraz edilmiş ve sanatçılar klasik tiyatronun kurallarını yıkarak hayatın hem acıklı hem de gülünç yönlerini tiyatroda göstermeye başlamıştır.
İngiliz William Shakespeare, tiyatrolarında hayatın hem acıklı hem de gülünç yönlerini bir araya getirerek bu türün yolunu açmıştır. 19.yüzyıla gelindiğinde Fransa’da artık dram ayrı bir tür olarak kabul görmeye başlamıştır.
Dram Yazarları
William Shakespeare (İngiltere)
Friedrich Schiller (Almanya)
Goethe (Almanya)
Viktor Hugo (Fransa)
(alıntı)